Herkese İyi Geceler. Bugün hep eksik kalan gece raporu çalışmamızı hiç ara vermemek üzere yeniden başlatıyoruz. Günün öne çıkan haberlerini kısa ve öz bir şekilde sizlere sunmak için sabırsızlanıyoruz.
- Hava Durumu: Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinin parçalı ve az bulutlu, doğusunun yer yer çok bulutlu, Doğu Akdeniz, Orta ve Doğu Karadeniz’in, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile Yozgat ve Kayseri çevrelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Hatay, Ağrı, Iğdır, Muş, Bitlis, Şırnak ve Siirt çevreleri ile Erzurum’un güney, Hakkâri’nin batı ilçelerinde yerel kuvvetli olması bekleniyor.
- Haftaya başlarken bir çalma listesi: “Arkada Çalsın”, Spotify .
İyi haftalar!
PİYASALAR ve EKONOMİ |
• Cari açıktaki düşüş eğilimi sürüyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan mart ayı ödemeler dengesi verilerine göre cari işlemler hesabı martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13.4 oranında azalışla 4 milyar 544 milyon dolar açık verdi. Böylece Mayıs 2023’te zirve noktası olan 57 milyar dolara ulaşan yıllıklandırılmış cari açık Mart 2024’te 31.2 milyar dolara geriledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Yıllık cari açıkta 8 aydır devam eden düşüş, programımızın başarısı” dedi. Cari açıkta gerileme ve dış finansman girişindeki olumlu görünümle döviz rezervlerinde iyileşmenin devam edeceğini belirterek, “Böylece makro finansal istikrar daha da güçlenecek ve dezenflasyon sürecine oldukça önemli katkı sağlanacak” ifadelerini kullandı.
• Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Zürih Üniversitesine bağlı İsviçre Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikte küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dünya ekonomisinin 2020’den bu yana şoklara daha yatkın hale geldiğini belirten Georgieva, “Dikkate değer olan tüm bu şoklara rağmen dünya ekonomisinin son derece dirençli olduğunu kanıtlaması. Küresel bir resesyonda değiliz” dedi. Georgieva, geçen yıl ekonomilerin çoğunun resesyona gireceğine dair korkular olduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini aktardı.
• ABD ekonomisinde aktivitenin güçlü kalmayı sürdürmesi Fed’in gelecek dönem politikalarına ilişkin soru işaretlerini artırıyor.Ülkede cuma günü açıklanan verilere göre, tüketici güveni, enflasyon beklentilerindeki keskin yükselişin etkisiyle 6 ayın en düşük seviyesine geriledi.Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi, mayısta 67,4 ile piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Buna karşın, tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi, mayısta yüzde 3,2’den yüzde 3,5’e, uzun vadeli enflasyon beklentisi de yüzde 3’ten yüzde 3,1’e çıktı. Bununla birlikte Fed yetkililerinin açıklamaları da yakından takip edilirken, Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, para politikasının enflasyonu yüzde 2 hedefine indirecek kadar sıkı olup olmadığının net olmadığını ve fiyat baskılarının hala çok güçlü olduğunu kaydetti. Logan, faiz oranlarını düşürmek için henüz çok erken olduğunu belirtti.
• Sosyal medyada “The Roaring Kitty” olarak bilinen ve 2020’nin sonlarında GameStop çılgınlığını körükleyen Keith Gill, üç yıllık sessizliğin ardından piyasalara dönüş yaptı. Gill’in paylaşımları sonrası ABD’li video oyun satıcısı GameStop’un hisseleri Salı günü piyasa öncesi işlemlerde yüzde 51’e kadar yükselirken, dünyanın en büyük sinema salonu zinciri AMC’nin hisseleri ise yüzde 58’e kadar artış gösterdi.
• HSBC yayımladığı notta, makro ve mali değerlendirmelerinin “büyük ölçüde” değişmediğini belirterek, TL’nin reel olarak istikrarlı kalması durumunda dolar/TL’nin yılı 37-40 aralığında tamamlayabileceğini kaydetti.
KRİPTO DÜNYASI |
• Kripto para dünyasının önde gelen isimlerinden CNBC’den Ran Neuner, son seçimleriyle Twitter’da dostane bir fırtınayı ateşledi. Anlayışlı analiziyle tanınan Neuner, salt yorum yapmaktan vazgeçti. Zira “satın aldığı” kripto paraları cesurca ilan etti. Böylece Twitter’daki kripto meraklıları arasında tartışma ve bölünmeyi ateşledi.
TEKNOLOJİ VE STARTUP |
• Son dönemde önde gelen teknoloji devlerinden Apple ile de ortaklığı sıkça konuşulmaya başlanan OpenAI, yapay zeka teknolojisindeki rekabetin giderek kızıştığı bir dönemde, çoklu görev yeteneklerine sahip yeni bir yapay zeka modeli olan GPT-4o’yu duyurdu. “Omni” olarak adlandırılan bu model, metin, ses ve görüntü olmak üzere farklı formatlardaki verileri anlayabilme ve gerçek zamanlı akıl yürütme yeteneğine sahip.
• IMF Genel Müdürü Georgieva Zürih’te düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, yapay zekanın önümüzdeki iki yıl içinde gelişmiş ekonomilerdeki işlerin yüzde 60’ını ve dünya genelindeki işlerin yüzde 40’ını etkileyeceğini söyleyerek endişe verici bir tablo çizdi. Zürih Üniversitesi’ne bağlı İsviçre Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Georgieva, “İnsanları ve işletmeleri buna hazır hale getirmek için çok az zamanımız var. Eğer iyi yönetebilirsek üretkenlikte muazzam bir artış sağlayabilir ama aynı zamanda daha fazla yanlış bilgiye ve elbette toplumumuzda daha fazla eşitsizliğe de yol açabilir.” diye konuştu.
GÜNÜN KÖŞE YAZISI |
Dünya savaşa mı gidiyor?
Son dönemde dünya gündemini en fazla meşgul eden konulardan biri de yapay zekanın insanlık alemini nasıl etkileyeceği konusu…
Yabancı dildeki ciddiye alınabilecek yayınları yakından izleyenlerin, insanların barış içinde bir arada yaşayabilecekleri bir dünyanın hayalini kurmaları giderek zorlaşıyor. Soğuk Savaş’ın sona erdiği dönemde savaşlar çağının geride kaldığı ve yeni başlayan ekonomi çağının dünyayı nasıl dönüştüreceği ve değiştireceği konuşuluyordu. Özellikle Soğuk Savaş’ın galibi rolündeki Batı dünyasında iyimser beklentilerin zirve yaptığı bir dönem yaşandı.
O günlerden bu yana geçen zamanda gerçekten de büyük bir dönüşüm yaşandı dünyada. Dijital devrim neredeyse bütün dünyayı etkileyecek gelişmeleri gündeme getirdi, savaşlar çağının yerini bilgi çağına bıraktığı ortamda dünya nüfusunun çok büyük bir bölümü bu gelişmelerden etkilendi.
Gezegenimizde sürdürülebilir bir yaşamın nasıl sağlanabileceği konusunda her halde yüzlerce uluslararası konferans düzenlendi, kararlar alındı. Kapitalizmin ilk kez kapsayıcı bir şekilde dünyaya damga vurması ekonomik gücün dünya çapındaki dağılımını değiştirdi. Çin Halk Cumhuriyeti dünyanın en büyük ekonomisine sahip olma yarışında ABD ile boy ölçüşecek duruma geldi.
Savaşlar çağına dönüş mü?
Geçen hafta İstanbul dışında olduğum ve canımı sıkacak haberlerden uzak kalmayı tercih ettiğim için her zaman baktığım İngilizce gazetelere de yeni bakabildim. Bu yazıyı yazmadan baktığım yazılarda karşılaştığım başlıklar bugün nasıl bir dünyada yaşamakta olduğumuzu hatırlattı bana.
Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail’in Gazze’deki vahşi saldırısı uyku kaçırmaya yeter zaten. Dünyanın bu savaşları durduracak bir güce sahip olmaması başlı başına bir endişe kaynağı. Çin lideri Şi Jinping’in Avrupa seferi, Çin’in ittifak arayışı sürecinde önemli bir hamleydi kuşkusuz. Ancak ekonomi dünyasında belki ondan da fazla dikkat çeken gelişme Çin’in 140 milyar dolarlık bir tahvil satışıyla uluslararası piyasaları şaşırtması oldu.
Dolar milliyetçiliğine karşı tepki
Son zamanlarda yaptığı analizlerle dikkat geçen Adam Tooze ise Financial Times gazetesinde yer alan yazısında, “Dolar milliyetçiliği dünya ekonomisini nasıl tehdit ediyor” sorusuna cevap ararken önemli bir konuyu değinerek şu soruyu soruyor: “Acaba Amerikan demokrasisinde halen yaşanmakta olan kriz dünya ekonomisini de olumsuz etkiler mi?” Adam Tooze ABD’nin dolar milliyetçiliğini sürdürmeye devam etmesi halinde Brezilya Devlet Başkanı Lula gibi liderlerin ABD’nin dolar milliyetçiliğine karşı bir cephe oluşturma çabalarını artırabileceğini belirtiyor.
Yapay zekanın tehditkar yükselişi
Son dönemde dünya gündemini en fazla meşgul eden konulardan biri de yapay zekanın insanlık alemini nasıl etkileyeceği konusu. Bu konuda aşırı iyimserler olduğu gibi aşırı karamsarlar da var. Yapay zekanın birçok alanda önemli verimlilik artışları sağlayarak ekonomileri güçlendireceğini vurgulayanlar olduğu gibi bu uygulamaların işsizliği tırmandıracağını ileri sürenler de var.
ABD ile Avrupa’nın yapay zekadan yararlanma konusunda ayrışması halinde bu durumun da iki blok arasında yeni sürtüşmelere yol açabileceği belirtiliyor.
Korumacılık artarken tehlike büyüyor
Bütün bu tehditlerin yanı sıra pek çok alanda korumacı ekonomi politikaları izleyen ülkelerin de tehditlere tehditle karşılık vererek dünyadaki gerginliğe yeni boyutlar katması beklenebilir. Örneğin; Donald Trump’ın ABD’de yeniden seçilmesi halinde neler olabileceğini düşünmek bile insanın içini karartabilir.
Osman Ulagay
Çok güzel çok başarılı