Döviz Piyasasında Son Durum: Euro Güçleniyor
Son dönemde döviz piyasalarında özellikle euro dikkat çekici bir şekilde yükselişe geçti. Euro, TL karşısında 40 lirayı aşarken, dolar karşısında da 1.09 seviyesini geçti. Bu gelişmeler, yatırımcılar açısından önemli çünkü sepet kur, yani dövizde çeşitlilik sağlayarak yapılan yatırımlar, yılbaşından bugüne kadar yaklaşık yüzde 7’lik bir getiri sağladı.
Buna karşın, yalnızca dolar tutan yatırımcılar, faiz getirilerinin ancak yarısı kadar bir kazanç elde etti. Dolar, yılbaşından itibaren TL karşısında sadece yüzde 3.90 oranında yükseldi ve bu durum yatırımcılar için daha düşük bir getiri anlamına geliyor. Euro, dolar karşısında değer kazanmaya devam ederken, yatırımcıların döviz portföylerini çeşitlendirmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Amerikan Ekonomisi ve Trump’ın Gümrük Vergileri
ABD’de eski başkan Donald Trump’ın yeniden aday olması ve ek gümrük vergileri koyacağını açıklaması, piyasalar üzerinde büyük bir etki yarattı. Özellikle Amerikan ekonomisinde bir durgunluk beklentisi oluştu. Bu durum, doların sadece TL karşısında değil, diğer tüm para birimleri karşısında da zayıflamasına yol açtı.
Örneğin, euro karşısında dolar önemli ölçüde değer kaybetti. Euro/dolar paritesi bugün 1.09’u geçti ve euro TL karşısında 40 lira seviyesini aştı. Avrupa ekonomisi için ise farklı bir tablo var. Almanya’nın 200 milyar euroluk bir altyapı paketi hazırlıyor olması ve Avrupa Merkez Bankası’nın sıkı para politikalarına devam etmesi, euroyu güçlendiriyor.
Türkiye Ekonomisi ve Reel Sektörde Kriz Sinyalleri
Türkiye’de reel sektör ciddi zorluklarla karşı karşıya. Merkez Bankası ve TÜİK verileri de bunu doğruluyor. Özellikle sanayi şirketlerinin bilanço raporları, piyasadaki daralmanın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Vestel Elektronik’in bilançosuna bakıldığında, şirketin 2024 yılında 10 milyar liranın üzerinde zarar ettiği görülüyor. Vestel Beyaz Eşya bir miktar daha iyi durumda olsa da, genel olarak şirketin bilançosunda büyük bir sıkıntı var. Vestel’in zararının ardında, inovasyonda geri kalma ve teknolojik yeniliklere ayak uyduramama sorunu yatıyor.
Özellikle televizyon ve IP TV pazarında rakiplerine göre geri planda kalan şirket, akıllı telefon pazarına girmeye çalışsa da başarısız oldu. Bir dönem büyük umutlarla piyasaya sürdüğü Venüs marka telefonları, beklenen ilgiyi görmedi ve satışlarda ciddi düşüş yaşandı.
Bunun yanı sıra, Vestel’in ana hissedarı olan Zorlu Grubu’nun ciddi bir borç yükü altında olduğu ve bankalarla yeniden yapılandırma görüşmeleri yaptığı konuşuluyor. Bu da grubun finansal sağlığının ne kadar kırılgan hale geldiğini gösteriyor.
Serbest Fonlar ve Yatırım Riskleri
Piyasada serbest fonlar, özellikle yüksek getiri arayan yatırımcılar için cazip görünüyor. Ancak bu fonların yüksek getiri sağlarken aynı zamanda büyük riskler barındırdığını unutmamak gerekiyor.
Örneğin, Ziraat Portföy’ün bazı serbest fonları son bir ayda oldukça yüksek kazançlar elde etti. Ziraat Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na (GYO) yatırım yapan fonlar, yüzde 27’ye yakın bir yükseliş gösterdi. Ancak en fazla kazandıran fon, İstanbul Portföy’ün 14 numaralı serbest fonu oldu. Bu fon, son bir ayda yüzde 24 oranında getiri sağladı.
İçeriğine bakıldığında, bu fonun büyük ölçüde borsada işlem gören şirket hisselerinden oluştuğu görülüyor. Özellikle Green Türk Tarım hisselerine büyük yatırım yapıldığı için fon, son bir ayda yüzde 54’lük bir getiri elde etti. Ancak bu tür fonların büyük riskler barındırdığı unutulmamalı. Çünkü bu tür hisseler sert yükseldiği gibi sert düşüşler de yaşayabilir.
Altın ve Gümüş Piyasasında Hareketlilik
Altın, küresel piyasalarda güvenli liman olma özelliğini koruyor. Şu anda ons altın fiyatı 2917 dolar seviyesinde işlem görüyor. Türkiye iç piyasasında ise fiziki gram altın fiyatı 3500 TL’ye yaklaştı.
Gümüş de altınla benzer bir şekilde yükselişte ve şu anda 33 dolar seviyesine doğru ilerliyor. Bu yükselişlerin ardında, Trump’ın ek gümrük vergileri ve küresel ekonomide artan belirsizlikler bulunuyor. Yatırımcılar, ekonomik riskler arttığında altın ve gümüşe yönelerek güvenli liman arayışına giriyor.
Amerikan Borsalarındaki Büyük Düşüş
Amerikan borsalarında son günlerde büyük kayıplar yaşandı. Trump’ın ek gümrük vergileri açıklamaları, piyasaları olumsuz etkiledi ve resesyon (ekonomik durgunluk) beklentilerini artırdı. Bu beklentiler, yatırımcıların borsadan çıkış yapmasına neden oldu.
Özellikle NASDAQ endeksi yüzde 4’lük bir düşüş yaşadı. Şu anda bir miktar toparlanma görülse de, Amerikan borsalarındaki yüksek değerlemeler yatırımcıları tedirgin ediyor. Büyük yatırım kuruluşları, Amerikan hisse senetleri yerine Çin borsalarına yatırım yapılmasını öneriyor. Çünkü Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlar atması bekleniyor.
Borsa İstanbul ve Hisse Senedi Piyasası
Borsa İstanbul’da son günlerde kar satışları yaşanıyor. BIST 100 endeksi, sabah saatlerinde 10.421 puan seviyesinde başladı ve gün içinde 10.438 puan seviyesinde kapandı.
Özellikle bankacılık sektörü hisselerinde satış baskısı devam ederken, sanayi şirketleri biraz daha güçlü duruyor. Bugün işlem hacmi 173 milyar TL seviyesinde gerçekleşti.
Öne çıkan hisseler arasında Aselsan, Ford, Ülker ve Sabancı Holding yer alırken, bankacılık hisseleri ve Turkcell negatif ayrışan hisseler oldu. Borsa İstanbul’un 10.500 seviyesini aşmakta zorlandığı görülüyor ve alıcıların piyasaya girmesi için işlem hacminin 200 milyar TL’nin üzerine çıkması gerekiyor.
Genel Değerlendirme
Sonuç olarak, döviz piyasasında euro güç kazanırken, doların küresel çapta değer kaybettiği görülüyor. Türkiye’de reel sektör ciddi bir kriz içinde ve sanayi şirketlerinin bilançoları büyük zararlar içeriyor. Altın ve gümüş güvenli liman olarak yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor.
Amerikan borsalarında sert düşüşler yaşanırken, Çin borsalarına olan ilginin arttığı gözlemleniyor. Borsa İstanbul’da ise yatırımcılar kar realizasyonu yaparken, piyasada yeniden yükselişin başlaması için daha yüksek işlem hacimlerine ihtiyaç duyuluyor.
